Risk için değil, rant için dönüşüm!

Japonların deprem haritası Bakanlığın haritasıyla uyuşmuyor
UYARI: Bu haber 2015 yılında girilmiştir. Haber güncelliğini yitirmiş olabilir.

İstanbul’un deprem riski üzerine çalışma yapan Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı, riskli bölgeleri tespit ederek Büyükşehir Belediyesi’ne bildirdi. Bu rapora karşın belediye, bu bölgeler yerine rantı daha fazla olan bölgelerde kentsel dönüşüm başlattı.

Bakanlığın ve Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı’nın (JICA) kentsel dönüşüme temel deprem risk haritası yüzde 72.9 oranında farklı. Bakanlığın raporunda, en riskli tespit edilen yerlerin değil, az riskli ilan edilen alanların dönüşümü için kolların sıvandığı görüldü.

Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı’nın (JICA) deprem risk haritası ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın ilan ettiği “Kentsel dönüşüme temel olan riskli alanlar” haritasının yüzde 72.9 örtüşmediği ortaya çıktı. 1. derece deprem kuşağında yer alan ilçelerde riskli alan çalışmasının yok ya da yok denecek kadar az olduğu belirtildi. Riskli alan ilan edilen ilçelerin ise şehrin merkezinde, konut değeri yüksek bölgeler olması dikkat çekti.

Yaklaşık 15 yıl önce İBB ile JICA arasında “Afet Önleme Azaltma Temel Planı Çalışma Anlaşması” imzalandı ve anlaşma 2001’de yürürlüğe girdi. Mart 2001’de anlaşma kapsamında başlayan proje süreci Eylül 2002’de tamamlandı. Sonuçta ortaya çok kapsamlı bilimsel bir rapor çıktı.

Senaryo: 70-90 bin ölü, 600 bin evsiz

Bu çalışma ile özellikle olası bir depremde İstanbul’da hasar riski yüksek alanların belirlenmesi hedeflendi. Çalışma ile deprem zararlarının azaltılmasına yönelik yeni projelerin geliştirilmesinin yanı sıra, kısa, orta ve uzun vadede alınması gerekli önlemler de ortaya konuldu. Raporda, olası bir depremde yaklaşık 750 bin bina, 3 milyon 40 bin hane ve 9 milyon nüfus üzerinden yapılan analizlere göre, İstanbul’da 7.5 veya 7.7 büyüklüğünde bir deprem olması halinde, şu ifadelere yer verildi: “50-60 bin aralığında ağır hasarlı bina, 500-600 bin civarında evsiz aile, 70-90 bin civarında ölü, 120-130 bin ağır, 400 bin hafif yaralı, Bin-2 bin noktada su sızıntısı, 30 bin doğalgaz kutusunda gaz çıkışı, elektrik kablolarının yüzde 3’ünde kopma, 50 milyon ton enkaz, 40 milyar ABD Doları civarında maddi kayıp, 1 milyon kişi için kurtarma operasyonu söz konusu olacaktır.”

Yüzde 73 örtüşmüyor

2012 yılında çıkarılan ve Kentsel Dönüşüm Yasası diye bilinen “6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun”a bakıldığında ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın ilan ettiği riskli alanlara ile JICA’nın ilan ettiği riskli alanların yüzde 72.9 oranında örtüşmediği belirtildi. Bakanlığın raporunda, en riskli tespit edilen yerlerin değil, az riski ilan edilen alanların dönüşümü için kolların sıvandığı görüldü.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 2. derece deprem kuşağında yer alan Esenler, Gaziosmanpaşa, Bağcılar ile 3. derece deprem kuşağında yer alan Sarıyer’de riskli alanlar belirleyip ilan ederken; 1. derece deprem kuşağında yer alan, yani en riskli kategorisine giren Beylikdüzü, Bakırköy, Bahçelievler, Zeytinburnu, Fatih, Ümraniye, Ataşehir, Maltepe, Sancaktepe, Tuzla, Pendik gibi ilçelerde riskli alan çalışması ya hiç yapılmamış ya da yok denecek kadar azınlıkta bırakılması da dikkat çekti.

[right-side]